“Konut” İçin “Yuva”dan Olmak: Yıkım Tehdidi Altındaki Gecekondu Mahallelerinde Mahalle ve Mahallelilik Algısı, Sarıyer Derbent Mahallesi Örneği
Bu makale, hala sürmekte olan bir TÜBİTAK Projesi kapsamındaki saha araştırmasının ilk verileriyle hazırlanmıştır. Önerdiğimiz TÜBİTAK Projesi, kentsel dönüşümün etkilerini bir yandan mevcut mevzuat çerçevesinde kabul edilen imar planları aracılığı ile, diğer yandan da büyük ölçekli projeler ve küçük yatırımcı hareketleri üzerinden bir ilişkisellik içerisinde incelemekte ve bu projelerin mekân ve toplum üzerinde yaratmakta olduğu basıncı konu almaktadır. Bu metin de yine aynı kapsamda kalarak, toplumsal algı ve bu algıdaki değişime odaklanmaktadır. Dolayısıyla öncelikle gecekondu ve gecekondululuk konuları üzerine bir kavramsal açıklama gerçekleştirilecek, ardından gecekondulu kesimle yapılan anketler ve derinlemesine görüşmelerle ev algısı, mahalle algısı, mahallelilik, dayanışma örüntüleri ve örgütlenme gibi konular değerlendirilecektir. Henüz uygulamaya geçmiş projeler olmaksızın büyük kentsel projeler, imar haklarındaki değişim ve plan tadilatlarıyla da gerçekleşen kentsel dönüşümün nasıl algılandığı, bu algının yaşam tarzlarını nasıl etkilediği ve dönüştürdüğü tartışılacaktır.
Bu bağlamda makalemiz; kentliliği “kent hakkı” üzerinden okuyan ve özellikle sürece katılımı öngörmeksizin, kentsel dönüşüme sadece “ekonomik bedel” ve “konut edindirme” odaklı bakan projelerin toplumsal bedellerini tanımlamaya çalışarak, anket verileri ve odak grup görüşmelerinin sonuçlarından hareketle oluşturuldu. Temel hipotezimiz; kentsel dönüşüm uygulanması istenen gecekondu mahallelerinde yaşayanların, yaşadıkları konutları, sokaklarını ve hatta mahallelerini bir “yuva” olarak gördükleri şeklindedir. Bu bağlamdaki sorunların başında; konut sorunu olmanın ötesine geçtiği, sosyal ilişkilerde bozulma, sosyo-ekonomik özellikleriyle belirginleşen dayanışma örüntülerinin yitimi, mekansal yabancılaşma hatta mekanla özdeşleşmenin yüksek olduğu bu bölgelerde “kimlik kaybı” kaygısına neden olduğu saptamalarımızın gelir. Kentsel dönüşüm gerçekleşmeden, sadece kentsel dönüşüm tehdidi algısının dahi önemli toplumsal etkilerinin olduğunun çeşitli gözlemler ve önceki çalışmalarımızda tespit edilmesinden hareketle, kentsel dönüşüm projelerinde bu tür müdahalelerin toplumsal bedellerinin ölçülmesinin ve projelerin katılımcı olmasının gerekliliğinin ortaya çıktığını saha verilerinden yararlanarak göstermeye çalışacağız.
Saha araştırması verileri makalede, “ev algısı”, “sokak/mahalle algısı”, “dayanışma örüntüleri” tanımlanmaya çalışılacak ve “kentsel dönüşüm tehdidiyle” bunların yeniden biçimlenmesine dair bulgular aktarılacaktır. Böylece çoğu kez fiziki mekanın dönüşümü ya da konut/barınma sorunu bağlamında değerlendirilen kentsel dönüşümün olası toplumsal etkileri, kentsel dönüşüm uygulamalarına maruz kalma tehdidinde olan gecekondu sakinlerinin bu olguyu nasıl algıladıklarından hareketle aktarılacaktır.
Kentsel dönüşüm sonrasında mekan algısı bazı çalışmalarda değerlendirilmiştir1, bu makalede ise kentsel dönüşüm henüz gerçekleşmeden, yalnızca bu tehdidin varlığının toplumsal etkileri konusunda bir araştırma gerçekleştirerek, akademik anlamdaki bir boşluğu doldurabilmeyi hedefliyoruz. Öncelikli olarak metnimizde, kentsel dönüşümün ne olduğuna dair kısa bir tanımlama yaparak, kentsel dönüşümle ilgili bakış açımızı ortaya koyacağız. Bu bölümde, yapılan odak grup görüşmeleri, Derbent Mahallesi’nde yapılan anket çalışması, kavramsal çerçevemizle bütünleştirilerek yorumlanacaktır. İkinci bölümde, mekân ve mahalle kavramları irdelenecek, bu kavramların yarattığı aidiyet hissi ortaya konacaktır. Üçüncü bölümde ise, örnek mahallemizdeki sokak ve ev kavramlarının birbiri içine geçişliliği aktarılacak; dördüncü bölümde, mahalle, mekân, ev ve sokakla da ilişkilendirilebilecek dayanışma süreçleri ele alınacaktır. Bu bölümde aynı zamanda, mekâna sahip çıkmak ve “yuvayı” yitirmemek için örgütlenme pratiklerinden bahsedilecektir.
Yazar
Hakan Yücel, Gizem Aksümer, Sidal Çakır
Kaynak
Dünya Şehircilik Günü 36. Kolokyumu, “Mekânsal Değişim ve Dönüşüm”, Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi, 7-8-9 Kasım 2012, Ankara